Genel kabul görmüş tanıma göre; kişi kurum ya da kuruluşların dışarıdan ya da içerden
gelebilecek tehdit, taciz, sabotaj, yangın gibi olaylara karşı alınacak tedbirler zincirine
güvenlik denir. Güvenlik olgusu insan oğlunun var oluşundan bu tarafa ihtiyaç duyduğu en
büyük olgulardan biridir. İlk zamanlarda sadece can güvenliği insanlar için önemliyken, cilalı
taş devrinde yerleşik hayata geçilmesiyle farklı güvenlik alanları ortaya çıkmıştır. Yeni ve
farklı alanların ortaya çıkması güvenliği düşünülen ve koruma ihtiyacı artan yeni bir olgu
oluşturmuştur. Devirler değiştikçe bu gereksinim artmış ve güvenlik olgusu sistematik bir
şekil alarak özel mülkün ve kişilerin korunması olarak kalıplaştırılmıştır. Güvenlik kişisel
olarak alınan önlemler, sosyal devletin sorumluluğu gereği yaptığı koruma ve özel veya tüzel
kişilerin kendi imkânları dışında maddi olarak satın aldığı bir olgu olarak üç parametrede
incelenir. Güvenliğin sistemleşerek bir kalıp haline bürünmesi zaman geçtikçe kanunlarla
desteklenen bir şekil alarak yasal bir zemine oturtulmuştur. Özel güvenliğin gerekli mali
tablonun büyüklüğü ve kullandığı insan kaynağının ne denli büyük bir istihdam sağladığı
göze alınırsa, güvenlik alanında ne kadarda önemli olduğu anlaşılır.
İsviçre Cenevre Üniversitesi Uluslararası Mezunlar Enstitüsü ve Kalkınma
Araştırmaları’ndan bir grup uzmanın hazırladığı yıllık rapor, özel güvenlik endüstrisinin tüm
dünyada hızla büyüme kaydettiğini ve hükümetlerin polis alımından 2 kat daha fazla sayıda
kişiyi özel güvenlik şirketleri tarafından güvenlik görevlisi olarak işe aldığını ortaya çıkarmıştır.
Dünyada kayıtlı özel güvenlik görevlisi sayısının son 20-30 yılda yüzde 200-300 oranında bir
artış göstererek 20 milyonu bulduğu tespit edilmiştir.
Yeryüzündeki özel güvenlik firmaları dünya piyasalarında, 2011 yılı ortalama verilerine
göre 100 milyar dolardan fazla bir pazar payına sahiptir. Hâlihazırda Avrupa Birliği ülkelerinde
özel güvenlik sektörü 1,7 milyon çalışanı, 50.000 şirketi ve 15 milyar € yıllık geliri ile önemlibir
sektördür. İngiltere 220 bin kişi ile güvenlik sektöründe istihdam açısından Avrupa lideridir.
Ülkemizde ise özel güvenlik sektörü 3 milyar dolarlık bir pazar oluşturmakta, 213.718 bin kişi
ile istihdama önemli katkılar sağlamakta ve Avrupa’da ikinci sırada bulunmaktadır. Türkiye
özel güvenlik sektörünün 2012 yılında 10 bin kişiyi daha iş imkânı sağladığı tahmin edilmekte
ve bu büyüme hızıyla çok yakın bir gelecekte Avrupa lideri olacağı değerlendirilmektedir.
Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) bilgilerine göre, Türkiye’de
özel güvenlik yasasının çıkışı ile yıllara göre özel güvenlik şirketi ve özel güvenlik eğitim
kurumu sayılarında büyük bir artış görülmektedir. GÜSOD 2000 yılında Avrupa Güvenlik
Servisleri Konfederasyonu’na (CoESS) katılımcı üye (associated member) olmuştur. AB üyesi
olmayan ülkelere tanınan bu üyelik olanağını çok iyi kullanan Dernek, güvenlik konusunda
Avrupa çapında övgüyle karşılanan çabaları sonucu, Konfederasyon’un Tüzüğünde değişiklik
yapılmasını sağlayarak, 28 Ocak 2004’te Brüksel’deki CoESS Yönetim Kurulu’nda tüm diğer
AB üyesi ülkelerle eşit statüde tam üyeliğini (active member) kabul ettirmiştir. Türkiye’nin
AB’ye üyelik süreci ile ilgili çalışmalar devam ederken buna paralel olarak Özel Güvenlik
Sektörü’nün temsilci kuruluşları AB’ de var olan mütekabil kuruluşlarına üye olarak kabul
edilmişlerdir. Sektör açısından ve genel olarak ülkemiz açısından önemli bir gelişmedir.